Düşünmeden Söylenen Söz
DÜŞÜNMEDEN SÖYLENEN SÖZ.
"Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahkûm olmaktır der. HZ Ali ( r.a)
Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamayız.
Sözcükleri ne kadar uygun seçer, yerinde kullanır ve doğru ifade edersek, karşımızdakilerle o denli başarılı ilişkiler kurarız.
İnsan, ağzından çıkan her kelimeye ve ağzına giren her lokmaya dikkat etmek zorundadır. Düşünmeden söylenen bir sözün, çok ağır bedelleri olabilir.
Sözün nereye varacağını, neticesinde neler olabileceğini hesaba katmadan söylenen bir söz, iki dostun arasını açabileceği gibi, komşu ve akrabaları da bir birine düşürebilir, aile yuvasının yıkılmasına sebep olabilir.
Akıl, insana verilen en büyük nimetlerden birisidir. Hatta aklı olmayanlar, dinî vecibelerden de muaf tutulmuştur.
Peygamber Efendimiz (asm), “aklı olmayanın dini de yoktur” buyurmuştur. (Tirmizi)
Peki, bu kadar kıymetli bir nimetten ne kadar istifade ediyoruz?
Aklımızı yeteri kadar kullanabiliyor muyuz?
Aklı kullanmanın yolu, düşünceden geçer. Düşünen insan aklını kullanıyor demektir.
Kur’an-ı Kerimde aklı kullanmanın ve düşünmenin önemi üzerinde durulmuş, birçok ayetlerde, “düşünmez misiniz, akletmez misiniz” şeklinde, insanlar ikaz edilmişlerdir.
Yaptığımız her işi düşünerek, ölçerek, tartarak, neticesinin neler olabileceğini hesaba katarak yaparsak, hem kendimizi, hem çevremizi birçok zarar ve ziyanlardan koruyabiliriz.
Söz söylemek için çok bilmek gerekir.
Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmaz.
Kullandığımız kelimeler, nasıl yaşadığımızı ve nasıl yaşayacağımızı belli eder. Konuşma bir insanın kişiliğini, karakterini, kültürünü, terbiyesini ve eğitimini açıkça ortaya koyar.
Bu konuda atalarımız, “Sorma kişinin aslını, sohbetinden belli eder kendini” demişlerdir.
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dileme gereğini duymaz. Bu konuda atalarımız, “Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.” demişlerdir.
Kıymet ve tesir, çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir. demişlerdir. Yine bu konuda Yunus Emre; “çok söz hamal yüküdür” demektedir.
Unutulmamalıdır ki, öğrenilmesi gereken ilk dil, tatlı dildir. Bu konuda atalarımız, “Kişinin kıymeti, dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı ile açığa vurur.” demişlerdir.
Ne kadar bilirseniz biliniz, bütün bildikleriniz karşınızdakinin anladığı kadardır der Mevlana Hazretleri.
Son söz olarak Yunus Emre kulak verelim.
Ne diyor koca YUnus: “Söz bilen kişinin yüzünü ak ede bir söz. Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz. Söz ola kese savaşı söz ola kestire başı.Söz ola ağılı aşı yağ ile bal ede bir söz.”
Kalın sağlıcakla
Sait ÖZDEMİR
Eğitimci&Yazar
www.saitozdemir.net