Türk Aydınlanması Tarımda Başarılı mı?

Prof. Dr. İsmail GÜVENÇ

Türk Aydınlanması Tarımda Başarılı mı?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 29 Ekim 1923 tarihinde kurulmuştur. Bu tarihten sonra 100 yıl geride bırakıldı. Ümit (dua) edelim daha birçok yüzyıl birlik beraberlik içerisinde varlığını sürdürsün.

Devlet ve Milletimiz büyük bir coşku ile bir asrı geride bırakan bugünü kutladı. Kutlamalar yanında geçen yüzyıl nasıl geçti gelecek yüzyıl nasıl olmalı sorusunu merak ettim. Bir akademisyen olarak tüm yüzyılı her yönü ile incelemem mümkün olamayacağından kendimce bir sınır çizdim: Eğitim ve tarım da ne oldu?

Ülkemizde son yüzyılda eğitim ve tarım nasıl bir gelişme göstermişti? Tarımsal eğitimin durumu neydi?

Tarım
Tarım da ne olduğunu daha önce yazdığım bilimsel makaleler, popüler bilim yazıları ve kitaplarımda (ör. Nobel yayınları Sebzecilik ve Bağcılık) ortaya koymaya çalıştım. İlgilenenler bu kaynaklara bakabilir.

Bilgilerime yeni bilgiler eklerim umuduyla Tarım ve Orman Bakanlığı (TOB) ile önemli 3 Ziraat Fakültesinin geçen yüzyıla ait bir değerlendirmesi var mı diye baktım.  Önce bu kısa incelememim sonucu paylaşayım:  

Ülkemizde son yüzyılda tarım sektöründe neyin başarılıp başarılmadığının bir çalışmasını kanunlara göre görevli kurumun (bakanlığın) sitesinde göremedim (1).

Ülkemizde son yüzyılda tarım sektöründe ve tarım eğitimi ile ilgili ziraat fakültelerinin sitesinde ne var diye baktım.

Tarım eğitimi
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi sitesinde şu açıklamalar vardı: “30 Ekim 1933 yılında Cumhuriyetin 10. yılı onuruna Atatürk’ün direkt talimatıyla kurulan okulumuz bu sene 90. yılını kutladı. Sabah Anıtkabir ziyaretiyle başlayan programımız öğleden sonra geniş bir katılımla fakülte konferans salonumuzda devam etti. Atatürk’ün direktifleriyle 2524 sayılı kanunla Cumhuriyet’in 10. Yılında kurulan ve 30 Ekim 1933 tarihinde öğretime açılan Yüksek Ziraat Enstitüsü fonksiyonel ve yapısal yönden Halkalı ve Ankara Yüksek Ziraat Okullarından çok farklı bir özellik taşımaktaydı” (2). Keşke Atatürk’ün direktifleriyle kurulan bu fakülte de tarımın geçen yüzyılda durumu incelenseydi!

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi sitesinde ise üniversite genelinde yapılan ‘Cumhuriyetin 100. Yılı Etkinlikleri’ başlıklı duyuru vardı (3)

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi sitesinde ise “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Çukurova Bölgesinde Tarımsal Üretim ve İklim Değişikliğine Karşı Alternatif Üretim Planı” (4) başlıklı bir etkinlik vardı.
İyi hoş da 3 değil 30’una baksan -muhtemelen- dişe dokunan bir şey bulamayabilirsin? Çok umutlu değilim. Özetle Cumhuriyetin ilk asrında tarım sektörünü her yönü ile değerlendiren bir çalışma (rapor) yoktu.

Tecrübe
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlı Devleti’nden tarım ile ilgili birçok miras devralmıştır. Tarım Bakanlığının kuruluşunu 1840’lara kadar götürmek mümkündür. Tarım eğitimine de 1846’da İstanbul-Yeşilköy Ayamama Çiftliğinde başlanılmıştır.  Osmanlı’dan devralınan bu kurumlar Bakanlık olarak 1924, tarım eğitimi ise 1928’e kadar sürmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde gerek Tarım Bakanlığı ve kurumlarının gerekse tarım eğitiminin bir asırlık bir deneyimlemesi vardır. Bunda Osmanlı Devleti tecrübesinin de katkısı dikkate alınmalıdır.

Bu tecrübe ile Türk tarımında şu dönemleri gözlemek mümkündür; 1950 yılına kadar Osmanlı tarımı ve yenilenme cabaları, 1950-1980 arası teknolojik yenilenme ve dışa açılma, 1980-2023 Neoliberal politikalar.

Bu nokta da soru şu: Türk Aydınlanmasında tarım başarılı oldu mu? Bu soruya -bütüncül değil çözümleyerek cevap verilebilirse de- benim cevabım olumludur.
Ya tarımın gelecek inşası: Hamasetten uzak olmalıdır. Hamaset, dinleyenleri etkilemek veya heyecanlandırmak amacıyla yapılan abartılı anlatım anlamına gelmektedir.

Son söz: Geçmiş başarıları ve başarısızlıkları ile bizimdir.

Yararlanılan Kaynaklar:
(1)- https://www.tarimorman.gov.tr/. ET: 03.11.2023
(2)- http://www.agri.ankara.edu.tr/ ET: 03.11.2023
(3) https://egeduyuru.ege.edu.tr/. ET: 03.11.2023
(4)- https://ziraat.cu.edu.tr/. ET: 03.11.2023