Zafer Partisi'nde Taciz İddiaları
ZAFER PARTİSİ'NDE TAVİZ İDDİALARI
Geçtiğimiz hafta Adana’da siyaset sahnesi önceki haftalara göre biraz daha hareketliydi. Bu aslında bize bundan sonra siyaset kazanının iyice ısınacağının ve seçimlere kadar da kaynar hale geleceğinin bir işaretiydi.
Özellikle aralarından İl Başkanı Ayhan Binboğa, İl Yönetimi, bazı İlçe Başkanlarının da bulunduğu Zafer Partili 87 kişinin istifası gündeme bomba gibi düştü. Bilmeyenler için hatırlatayım. Aslında beklenenin ilanıydı yaşananlar. Zira Başkan ve yöneticilerin partinin işleyişindeki bazı aksaklıklardan rahatsız oldukları bazı söylemler ve paylaşımlarla kendisini belli ediyordu. Özellikle son genel seçimlerde milletvekili listelerinde yanlış isimlerin üst sıralarda gösterilmesi parti içinde yüksek perdeden eleştiriliyordu. İsrail işgal güçlerinin Filistin ve Gazze’de yaptığı ve savaş suçları içinde yer alan katliamlarına Şırnak Milletvekili Adayı Mahmut Tatar’ın İsrail lehine destek olması ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın Tatar’a adeta sahip çıkar gibi sessiz kalması bardağı taşıran son damla oldu.
Bardağın taşmasına en büyük, asıl etkenlerden birisinin ise Ayhan Binboğa’nın istifa sırasında yaptığı basın açıklamasında gizli olduğunu düşünüyorum. Basın mensuplarının dikkatinden kaçmış olacak ki Binboğa’nın parti içinde taciz olaylarından bahsettiği bölüm ile ilgili soru soran olmadı. Ben de toplantının hemen ardından konuyla ilgili biraz araştırma yaptım. Açıkçası bu olay Ayhan Binboğa’nın parti içinde "FETÖvari yapılanmalar var" demesinden bile önemliydi.
İtham edilen şey öyle kuru bir iddia da değil anlaşılan. Zira elime geçen belgelere bakarsak İl Yönetimi’nin resmi olarak durumu ilettiği Genel Merkez sanki her şey doğalmış gibi hiçbir şey yapmamış.
Olayı kısaca şöyle açıklayayım; İl Yönetim Kurulu üyesi 2 çocuk annesi G.Y İl Yönetim Toplantısı’nın ardından Zafer Partisi’nin Sarıçam İlçe Başkanı Halil Sapmaz’ın kendisini taciz ettiği ile ilgili şikayette bulunuyor.
Resmi tutanakta geçen beyanlara göre Halil Sapmaz, G. Y’nin eski eşi yine Zafer Partisi İl Yöneticisi Y.Y’nin de yakın arkadaşıymış. Sapmaz bir gece alkol aldıktan sonra G.Y’nin evinin önüne kadar gelmiş ve kendisini içeri almadığı takdirde sabaha kadar evinin önünde bekleyeceğini ifade etmiş. Bu olaylar sadece bir kez de değil birkaç kez yaşanmış. Bunlarla da yetinmeyen Sapmaz, G. Y’yi whatsapp’tan da taciz etmeyi sürdürmüş.
Whatsapp mesajlarında Sapmaz’ın G. Y’ye yönelik hakaretleri de var. Kadının ne anneliği kalmış ne de insanlığı…
İşin daha da garibi G. Y’nin ardından A. Ç adlı kadın da Sapmaz’ın kendisini ve ailesini taciz ettiğini iddia ederek resmi olarak şikayette bulunmuş. A. Ç, depremden sonra Asuman adlı kadına evini kullanması için verdiğini ve Halil Sapmaz ile (şikayet dilekçesinin verildiği tarihte hapse girmiş olan) Asuman adlı kadının evi adeta bar gibi kullandığını ifade ediyor.
Üstelik Sapmaz, A. Ç’nin evli ve hamile olan kızını ve torununu da nüfusuna alacağını söylemiş.
Genel Merkez’e gönderilen tutanakta Zafer Partisi Sarıçam İl Başkanı Halil Sapmaz’ın partide resmi bir görevi olmayan kadınları ilçe sekreteri, ilçe muhasibi olarak tanıttığı da yazıyor.
Peki, bunca olaydan sonra ne yapılmış Zafer Partisi Genel Merkezi tarafından? Hiç! Soruşturma bile açılmadığı iddia ediliyor.
Ayhan Binboğa ve ekibi Zafer Partisi’nden istifa etti ve görkemli bir törenle MHP’ye katıldı ama Halil Sapmaz hala Zafer Partisi Sarıçam İlçe Başkanı olarak görevine devam ediyor.
Ayhan Binboğa ve arkadaşları siyasetçidir. Elbet bugün bulundukları partiden istifa eder, diğerine geçer, farklı görevler alabilirler ancak şimdiye kadar bir partinin İl Başkanı’nın 'sağlık sorunlarını' gerekçe göstermeden 'gördüğü lüzum üzerine' yalanını söylemeden bu kadar açık ve net ifadeler ile istifa ettiğine hiç şahit olmamıştım.
Bakalım bu olaylar gündeme gelirse Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın ve Genel Merkez’in tavrı değişecek mi yoksa yine "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" mu diyecekler?
Bu yazıyı yazdığımda Halil Sapmaz ile iddialara yönelik bir görüşme gerçekleştirmedim. Bana ulaşır ve konuyla ilgili düşüncelerini paylaşırsa onu da bir sonraki yazımda elbette cevap hakkı olarak paylaşırım.