Kazanan Her Zaman Haklı Mıdır?
Adana Demirspor sahasında kaybetmiyor. Meseleyi kazanmak ya da kaybetmek şeklinde düşünürsek özellikle iç saha maçlarında Adana Demirspor’un sürekli galip gelmesi birçok eleştiriyi daha başlamadan bitiriyor.
Konyaspor maçını 3-0 gibi net bir skorla kazanmamış olsa bugün tvlerde, radyolarda, gazetelerde takımla ilgili nice eleştirileri duyuyor/okuyor olacaktınız ancak genel olarak skor yorumculuğu/yazarlığı yaptığımız için eleştirileri sineye çekiyoruz.
İlk gençlik yılarımdan bu yana Adana Demirspor maçlarını kah maratonda kah kuzey kale arkasında kah kapalıda bir taraftar olarak son 10 yıldır da basın tribününde bir gazeteci olarak takip ediyorum. Geçmiş dönemlerde Adana Demirspor 3-0 önde olsa ve maçın bitmesine 30 dakika kalsa bile; "Acaba bu maçı kaybeder miyiz?" korkusu yaşardık. Sonra Vincenzo Montella isimli bir adam geldi. Belki de çok uzun yıllar sonra ilk kez takıma bir ruh geldi. Bu sefer geçmiş dönemlerin aksine mağlup durumda da olsa takım; "Biz bu maçı kaybetmeyiz" der olmuştuk.
Montella gitti eski Demirspor geri geldi. Elbette ki özellikle iç saha maçlarındaki sonuçlara bakarsak 2 puan ortalaması müthiş bir başarı ama oyun tat vermiyor. Futbolcuların kaliteleri ve bireysel çabaları ile bir şekilde maçları kazanıyor takım ama artık kimse maçları huzurla izlemiyor.
Biraz daha açık yazayım. Patrick Kulivert hala takıma bir sistem oturtamadı. Bu yüzden de taraftar diken üzerinde izliyor maçları. Takım kazandığı için birçok eleştiri belki öteleniyor ama Demirspor birkaç maç kaybetse çok hızlı bir şekilde düşüşün süreceğini düşünüyorum.
Murat Sancak eskiden olduğu kadar takıma karışmıyor ya da artık bunu medya üzerinden yapmıyor. İşler biraz daha kurumsal bir şekle dönüyor gibi ama hala istenilen sayıda taraftar maçlara gelmiyor. Tabi bunda tek sorun takımın durumu değil. Her maçta, o stadın oraya yapılmasında emeği, katkısı, dahli olan herkesin halini hatırını soruyor insanlar. Uzaklık ayrı bir dert, trafik ayrı bir dert, yollar ayrı bir dert. En büyük dert ise bence, taraftar hala takıma inanmıyor, güvenmiyor. Konya maçı da dahil bazı karşılaşmalarda rakip takım taraftarları Adana Demirspor taraftarlarının onda biri oranından az olsa bile sesleri bir o kadar fazla çıkıyor.
Evinde sürekli kazanan, puan ortalamasını yükselten, ilk kez çıktığı Avrupa sahnesinde önemli başarılara imza atan, şu an Türkiye’nin en önemli ligi olan Süper Lig’de zirveyi kovalayan bir takımı eleştirmek elbette kolay değil. Bunun için özellikle takım yönetiminden birilerinin bana içten içe kızdığını/kızacağını da biliyorum ama ben iyi gün dostu değilim. Adana Demirspor bu kentin önemli bir değeridir. Bu değerin hakkını hep birlikte vermemiz lazım. Bunun için de Başkan’dan, teknik heyete, futbolculardan taraftara kadar herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalı. Skor bugün bizim için güzel ama yarın işler tersine giderse toparlamak zor olabilir. İşte bu yüzden önlemi şimdiden almak lazım.
Karagümrük maçında kaybedilen puanın cezası kime kesildi acaba? Bu maçın kaybedilmesi halinde kamuoyunda oluşabilecek dedikoduları birileri düşünmüştür herhalde. Kaybedildikten sonra da benim sağdan soldan duyduklarımı kendileri de duymuştur. Adana Demirspor’un adını bir zamanlar olduğu gibi olmadık işlere alet etmeye hevesli adamların eline koz vermemeli.
Her şey bir yana, kazanmak da kaybetmek de var karşılaşmalarda ancak Adana Demirspor’dan beklentimiz üst düzeyde bir mücadeledir. Takımın ruhunu ortaya koymasıdır. Teknik ve taktik anlamında ne yaptığını bilen bir sistem kurmasıdır.
Futbolda gelişmiş ülkelerde takımlar kendi sistemlerine göre teknik direktör ararken bizde bu tam tersi şeklinde uygulanıyor. Biz elimizdeki futbolcuların yeteneğine, takımın sistemine göre hoca aramıyoruz da önce hocayı bulup sonra takımın sisteminin hocaya göre değiştirilmesini izliyoruz. Dünyada bir milyon tane hoca varsa bir milyon tane de farklı bakış açısı vardır. O halde hocaya göre sistem düşüncesinden vazgeçmeli ve sisteme göre hocayı bulmalıyız.
O zaman hem izleyiciler ayırdığı zamandan, harcadığı paradan dolayı pişmanlık duymaz hem de dünya takımları ile yarışacak bir kadro kurabiliriz.
Bence bu yazdıklarımı gerçekleştirecek vizyon da misyon da Adana Demirspor’da var. O yüzden dünü dünde bırakıp yarın için çalışmalara bugünden başlamak gerekir. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı…