Havaalanı İçin Referandum Yapılsın!

Kurtuluş KILINÇ

Her zaman yazıyorum her ne kadar dünyanın en büyük köyü deniliyor olsa da Adana bu bölgenin kalbidir. Bu kalp sağlıklı atarsa bölge canlanır, sadece Adana değil tüm bölge kazanır. Eğer kalp düzgün atmazsa, yavaşlarsa, gerçek işlevini yerine tam olarak getiremezse o zaman da sadece Adana değil tüm bölge zarar görür.

Tarımı, sanayisi, turizmi ve birçok olanağıyla bölgesine tabir yerindeyse ağabeylik yapan Adana, son 30 yıldır hadi daha net yazalım Aytaç Durak’ın Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden sonra tüm olumlu özellikleri tersine dönmüş ve yalnızlaşmış bir şehirdir.

Çevresindeki şehirler hızla büyürken Adana, birilerinin imar rantına, toprak sevdasına kurban edilmiştir. Kendisinin ve ailesinin çıkarlarını halkın çıkarlarından önce düşünen bu insanlar yüzünden kent, sanayicilerini kaçırmış, yeni yatırımlar alamamış, nitelikli insanları başka şehirlerde çalışmaya başlamış ve niteliksiz işçi cennetine dönmüştür. Bu yüzden de ekonomik anlamda sürekli kaybeden pozisyonuna geçmiştir. İşte büyük köy kavramı da zaten buradan sonra ortaya çıkmıştır.

Tam; "Bu makûs talihi geride bırakıyoruz, kente iyi-kötü yatırım yapılmaya başlandı. Ceyhan ve Yumurtalık’ta organize sanayi bölgeleri, petrol boru hattı, konteyner limanı, ikinci (hatta yakınlar açılacak olanla üçüncü) üniversite, şehir hastanesi, diğer devlet hastaneleri, köprüler, otoban bağlantı yolları vs. yapılıyor" derken yeni bir tartışma konusu daha ortaya çıktı.

Artık şuna kesin kanaat getirdim; Birileri bu kentin büyümesini ve gelişmesini özellikle istemiyor. İşin kötüsü o birileri milletin karşına kahraman edasıyla çıkıyor, kurtarıcı rolüne bürünüyor.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın çıkışıyla başlayan Adana Valisi Süleyman Elban, Ak Parti milletvekilleri ve Ak Parti İl Başkanı Mehmet Ay’ın tepkisiyle devam eden Osmaniye’nin büyükşehir olma idealleri ve buna erişmek için de Adana’dan (Karalar’ın iddiasıyla) Ceyhan ve Yumurtalık’ı kendisine bağlama hayallerinden bahsediyorum.

Mesele basit bir mesele olmadığı için daha çok gündeme gelmesi lazım. Daha çok konuşulması, yazılması, karşı çıkılması gerekir ama ne hikmetse birkaç sosyal medya paylaşımı ve haberden başka bir şey yazılıp çizilmedi. Bir havaalanı kadar bile değeri yok mu Ceyhan ve Yumurtalık’ın elimizden çıkmasının?

Sakın havaalanı konusunu hafife aldığımı düşünmeyin. Konuyla ilgili daha önce yazdığım köşe yazıları arşivde hala duruyor ancak havaalanı kadar gündeme gelmeli değil miydi bu konu da?

Havaalanı demişken, Çukurova Bölgesel Havaalanı’nı yapan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva hafta sonu Adana, Mersin ve Trakya’dan davet ettiği gazetecilere havaalanı ile ilgili açıklama yaparken Adana Havaalanı’nın kapatılacağının sözleşmede yazdığını ifade ediyordu.

Bu Süleyman Kozuva kim biliyor musunuz? Geçtiğimiz hafta Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nden 'Adana’ya katkılarından dolayı' Onur Ödülü almış bir insan.

Düşünebiliyor musunuz? Adana’ya büyük bir ekonomik darbe vuracak Çukurova Bölgesel Havaalanı’nı yapan firmanın sahibi Cemiyet Başkanımız Cafer Esendemir’in elinden ONUR ÖDÜLÜ alıyor. Hem de ADANA’YA KATKILARINDAN DOLAYI… (Gerçi en büyük silahı kalemi olan insana bıçak ve tesbih hediye edilen bir ortamda Kozuva’ya da bu ödülün verilmesini abes bulmaktır asıl abes olan ama bu ayrı bir yazının konusu...)

Tabi meselenin Kozuva’yı ilgilendiren, ekonomik boyutundan başka bir boyutu yok. Adanaymış, Mersinmiş onun umurunda bile değil. O kazanacağı paraya bakar haklı olarak. O yüzden Kozuva rahat ama Adanalı rahat değil.

Biz; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’ndan, "Adanalılar ne diyorsa Adana Havalimanı da o şekilde olacaktır" sözünü tutmasını bekliyoruz. Getirin referandum sandığını önümüze hem havaalanını hem de ilçelerimizin durumunu oylayalım. Kendi geleceğimize kendimiz karar verelim. Ne dersiniz? Olması gereken de bu değil mi?