Depremin Gölgesinde Bir Ramazan

Hayattan Detaylar


Depremin Gölgesinde Bïr Ramazan.

Bir ayrılık bir hasret ve beklenmedik yıkımların; tarifsiz bir yasın ardından bir Hilal göründü.
Tüm berraklığıyla ve sekinet veren iç huzuruyla.
Bir hilal ki bizi en zor durumlar içerisinden alıp çıkaracak, Kevserin o serinletici sularımdan kana kana içirecek.
Bizi yoran, tozu dumana katıp önümüzü görmeye engel olan her sisi bulutunu her karanlık noktayı ortadan kaldıracak bir Hilal.
Evet bir kardelen gibi bize baharı muştulayan, umut veren Rahmet ayı.
Kollarımız kanadımız kırık gibiyiz.
Çehrelerimizden hüzün, kirpiklerimizden hep yaş damlıyor.
Bize kol kanat gelirmisin EY Şehri Ramazan.
Kayıplarımız çok fazla, acılarımız çok derin.
Hüznümüz kederimiz uzun soluklu.
Bize çok büyük ve güçlü nefesler lazım.
Bize nefes olur musun EY Şehri Ramazan.
EY ayların en kutsalı, en onarıcı olanı, en şifa dağıtanı bu yıl her yıldan daha çok yaralı daha çok susuz ve daha çok ihtiyacımız var sana.
Sadra şifa ruhunla, ruhlarımıza ilaç olur musun?
Dağılan sofralarımızı, ailelerimizi, kardeşlerimizi, dostluklarımızı iftarlarında buluşturur musun?
Dağıldık inci taneleri gibi.
Düştük göç yollarına.
Bu yıl Ramazan sofralarımızda muhacirliğimiz ağırlanılacak.
Bizim olmayan bir mahalle bizim olmayan bir sokak ve ait hissetmediğimiz evlerde mekânlarda kalkacağız sahurlara.
Bize Ensar olup teselli eder misin EY şehri Ramazan.
Teselliye, sabra, ünsiyet oluşturmaya o kadar talibiz ki.
Belki zor olacak ama inanıyorum ki ecri büyük bir Ramazan bir Vahiy ayı bizi bekliyor.
Kaybettiklerimize değil bu ay ile birlikte elde edeceğimiz kazanımlara, öğreneceklerimize ve deneyimleyeceğimiz tecrübelerle belki de en anlamlı Ramazanlardan bir tanesini yaşayacağız.
Sadece açlığı empati etmeyeceğiz hicreti, hasreti ve vuslata niyet edeceğiz.
Belki eski düzenimiz, konforumuz olmayacak.
İftar çadırları yasam çadırlarımız oldu. Camilerde değil çadırlarda kılınacak teravihler.
Mahyaları yanmayacak minarelerin.
Şehirler ıssız terk edilmiş olacak belki.
Sokakta çocukların sesleri duyulmayacak en derin sessizlikler eşlik edecek terkedilmiş kimsesiz kalan kaldırımlara.
Mahzunluğumuzun elinden tutar mısın EY Şehri Ramazan.
Üzerimizde ki nimetler eksilmiş gibi gözükse de bazen azlık çokluktan daha büyük dersler verir bize.
Bazen fazlalıkların noksanlığa dönüştüğü gibi.
Ama şu hiç değişmeyecek zihin dünyamızda; OKU YARATAN RABBININ ADIYLA OKU!
Okuyacağız ve belki de daha çok okumamız gerekiyor. Her Ramazandan daha çok.
Ağır ağır ve tertil üzere.
Düşünerek ve düşündürerek.
Rabbim bu Mübarek günlerin bereketini her an ve dakikasını üzerimizde rahmet ve şefkat yağmuru olarak hissettirsin.
Bir değişim ve dönüşüm ayı olarak onbir ayımızı da bundan nasiplendirsin. 
Hangi durum ve hal üzere olsak ta kalbimiz güven içinde olsun inşallah.  Çok şükür bizlere Hilal göründü.

Mütevekkil ve Mutasâbır Depremzede Y. Şüheda