Uyan Ey Ruh!
Uyan ey ruh!Sosyal medyada gezinirken sayın Mustafa İslamoğlu'nun yürekleri sızlatan bir videosuna denk geldim. Ve gözyaşları içinde içimden geçenler kaleme döküldü kendiliğinden.
Ve naçizane kendi insta sayfamda da paylaşıverdim sabah sabah.
İnsta; @gulhan.yld
Allah razı olsun kendisinden, ayakta alkışlıyor ve saygılarımı sunuyorum. Negüzel anlatmış insan olmayı ve insanlığı. Bunu anlayabilmek çok mu zordu?
Kul olan insan için?
Ölümlü olan insan için?
Rabbimin bahşettiği en eşsiz akıl, duygu, ruh ve karakteri; adalet, saygı, sevgi ve merhamet yolunda olgunlaştırmak, daha ne kadar insan olabilirim yolunda çabalamak.. çok mu zordu?
Hayat, ekonomik sıkıntılar, yaşam mücadelesi, dünyanın enerjisi, afetler, savaşlar... zaten yüreğimizi, ruhumuzu, psikolojimizi yakıyorken, bitiriyorken birde insanlıktan uzaklaşmak, zalim olmayı seçmek tükenmenin son noktası değilde neydi?
Elimizde tek kalan bu insanlıkken...
Kanadı yaralanmış bir kuşa yardım ederek onun ürkek kalbine acıyan,ruhuna sarılarak birazda olsa dünyanın şu zorluğundan uzaklaştığımızı hissetmek!
Yada kurumaya yüz tutmuş bir fidana su dökerek yaşamını senelerce sürdürmesine yardımcı olmanın verdiği huzuru hissetmek!
Yada evimizde soframızdan artan yemekleri; çöpe atarak israfa ortak olunacak bu davranışın yerine, doğayı birlikte paylaştığımız canlılara ( arılar, karıncalar, kelebekler, uğurböcekleri, kediler, köpekler ... ve daha niceleri) uygun alanlarda ikram etmenin verdiği huzuru hissetmek!
Ve tüm bu eşsiz hislerle doğanın tüm canlılarıyla ( insan, hayvan, bitki) barışık yaşayabilmeyi seçmek!
Çok mu zordu?
Tek yapmamız gereken her bireyin kendine, doğaya ve canlılarına olan sorumluluğunu benimseyip sahip çıkması, topluma, Bayrağımıza, Devlete ve kurallarına sahip çıkıp uyması, kendisine verilen görevi hakkıyla yerine getirmesi; adaletten, saygıdan, sevgiden ve merhametten şaşmaması değil miydi?
Hayat sadece ve ancak böyle yaşanırsa hayattır.
Gayrısı tükenmenin ve israf olmanın esiri olmaktır.
Rabbim tüm insanlık aleminin;ruhlarını ve kalplerini uyandırıp ısıtsın, yumaşatsın ve bu uğurda yoğursun gelip geçici yaşam yolculuğumuzda