Yaşayan Yaşlanır

Ahmet Özkan

YAŞAYAN YAŞLANIR 
عجوز تمنت أن تكون صبية
وقد نحل الجنبان واحدودب الظهر 
فراحت إلى العطار تبغى شبابها
وهل يصلح العطار ما أفسد الدهر
Acûzün temennet en tekûne sabiyyeten,ve
ked nehelelcenbêni ve ihdevdebezzahru,
ferâhet ilel attâri tebğî şebêbehe ve hel yuslih ül attâru mê efsededdehru.

İki yanı çökmüş ve beli kambur gibi iki büklüm olmuş yaşlı bir kadın,o eski gençliğimi istiyorum diye bir Attar'a( güzel koku ve parfüm satana) gitmiş (gençliğim geri gelsin diye ısrar ediyor).

Zamanın(hayat'ın ve yıllar'ın, zorlukların ve zorbalıkların) çökerttiğini,eskittiğini Attar nasıl geri getirsin (nasıl ayağa kaldırsın, yeniden eski haline ve kıvamına kavuştursun)?

Kadının biri bir hayli yaşlandıktan,yüz hatları ortaya çıkıp yüzü buruştuktan sonra  bir gün aynaya bakar,eski halini ve güzelliğini göremeyince, eski teravetini ve cemalini bulamayınca şöyle der: Eski aynalar ne kadar da güzeldi.

Yaşayan ve yaşlanan insan oğlu erkek olsun bayan olsun çok azı ve belli bir süre müstesna genelde güç kaybına uğrar, organları eskisi gibi görev yapmaz yapamaz, beli bükülür iki yanı çöker ve sanki yitirdiği gençliği yerde arıyormuş gibi başı yere doğru yaklaşır,iki büklüm olur.

Böyle bir insana erkek olsun kadın olsun  belli bir yaş'a ve aşamaya ulaştığı takdirde attarın, baytarın, doktorun, tabib'in yapacağı  yapabileceği hiçbir şey kalmaz.
Mu'min ve Muvahhid insan, erkek olsun kadın olsun yaşlandıkça yüzüne vuran ve dışa yansıyan iman nuruyla yüzü nurlu oluyor ve parlıyor,
Kendisine iman nasip olmayan gayrimüslim erkek olsun kadın olsun yaşlandıkça yüzüne bakılamaz bir hal alıyor.

Daha önce de arz ettim, kelin ilacı olsa başına sürerdi, eğer doktorlar şifa dağıtmış olsaydı ve şifa doktorlardan ve ilaçlardan olsaydı kendileri hastalanmaz ve ölmezlerdi,

Allah eksikliklerini vermesin ama  şifayı onlardan beklemek hastalanmaktan ve hasta yaşamaktan daha beterdir,zira hasta sabrederse günahları dökülür, şifayı Yüce Allah'tan başkasından beklemek itikadî bir arızadır.
Şunu iyi  bilelim ki şifa ne şurda ne de  burda, ne şu ilaçta ne de bu ilaçta,ne aşı'dan ne de serumdan'dır.

ŞİFÂ ancak  ve ancak yüce Allahtan'dır

" Hastalandığım zaman bana şifa veren'dir"
Şu'arâ Suresi: 80.Ayet.
bütün işler ve sonuçlarıyla, bütün kullar ve yaptıklarıyla Allah'a dönecek ve son sözü, son kararı,son hükmü yüce Allah verecektir.

Ey yüce Allah! Bizleri ve bütün müminleri sağlık ve afiyetten ayırma, acizlikten tembellikten yaşlılıktan sana sığınıyoruz,yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım diliyoruz. İbadetlerimizi kabul eyle yardıma en çok muhtaç olduğumuz yaşta,en çok muhtaç olduğumuz zamanda,en çok muhtaç olduğumuz yerlerde bizlere ve bütün müminlere yardımcı ol Âmîn.

Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü 

12 Eylül 2023 Salı