SORUMLULUK BİLİNCİ
SORUMLULUK BİLİNCİ
إلى متى وانت باللذات مشغول
وانت عن كل ما قدمته مسؤول
İle metê ve ente bil lezzêti meşğûlün,ve ente an külli mê kaddemtehû mesûlün.
Daha ne zamana kadar böyle lezzetlerle meşgul olacaksın?
Halbuki bilmelisin ki sen Meleklerin yazdığı ve amel defterinde bulunan her şey'den hesab günü hesaba çekileceksin.
İnsan nimetlerden, yaptıklarından ve yapması gerekenleri yapmadıklarından sorulacaktır.
Haramlar nefsin meyvesidir, hoşuna gider, bunlar sadece
yenen ve içilen şeyler değildir,göze kulağa hitap eden,dilin meşgul olduğu ve insana hoş gibi gelen nice şeyler vardır ki insanı oyalıyor.
bu lezzetlerle
oyalanan, yakasını bunlara kaptıran ve yorgun düşen kalb huzur bulamaz, düzgün bir ibadete vakit ayıramaz zikre,geceye ve duaya dostlarla sohbete bile vakit bulamaz,vakit ayırsa bile ibadetin ve zikrin tadını alamaz, faydalı olmak şöyle dursun zarar veren şeylere ve yerlere saatlerini, günlerini verir de farkında olmaz.
Yüce Allah kime neyi soracağını en iyi bilendir.Helal olanı
haram kılma veya yasaklama yetkisi hiç bir insana verilmedi, verilmemiştir doğru ama, gülerek ve eylenerek haramları işleyenler, tövbe etmezlerse yarın azab’ın acı ve elem veren tadını tadarlar, yasakları yaparken eylenenler ahirette bunun da hesabını ağlayarak verirler, bunu da unutmamak gerekir.
Haram lezzetlerin azabı,mubah olan lezzetlerin de hesabı vardır."
Nihayet o gün nimetlerden elbette sorguya çekileceksiniz" Tekâsür Suresi: 8.Ayet
Bu nimetler mesela sıhhat,afiyet,hürriyet yiyeceker, içecekler, boş vakit,bedenin eşsiz organları, göz kulak kalb ve bedenin görünür görünmez a'zaları, benzeri nimetler ve her şey.
Haram lezzete dair
herkesin bildiği bir örnek: Gıybet. Saatlerce bir mecliste birilerinin giybeti yapılıyor yapanlar da hizmet ediyoruz zannediyorlar, güle yıkıla vakit harcıyorlar belki birisi, lütfen giybeti bırakalım diye uyarınca da,gıybet etmiyoruz diye ikinci bir günaha giriyorlar v.b gibi.
Ölmüş kardeş eti yeme, zamanı boşa harcama ve kardeşin olsa bile kusurunu dile getirme demek olan gıybetten nefis lezzet alıyor rengarenk meyve yer gibi iştahla saldırıyor.
Zaman, bu gafletten belki uyanır diye insanoğlunun etrafında haykırarak dönüp dolaşıyor, Güneş,Ay, Yldızlar ve herşey,evet herşey.
Kimbilir belki olup biten ve çoğu zaman hikmeti çözülmeyen olaylar,
musibetler,sel, yangın,
deprem gibi şeyler gafletten uyanıp
kendimize gelmemiz
içindir.
"İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden Karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah- dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor"
Rum Suresi: 41.Ayet.
Medine-i münevverede bir deprem oluyor, bunun üzerine Rasulullah efendimiz şöyle buyuruyor:
"Allah sizin kendisinden memnun olmanızı (kendisine dönmenizi ve O'nu razı etmenizi istiyoru) Allah'tan memnun olun( Allah'ı razı edin ve O'na dönün)"
Askalâni,Telhis ül hıbr.2/632
Mü'min uyanır, yüce Allah'a döner hazırlık içinde olursa kendine iyilik etmiş olur,yok uyanmaz veya geç uyanırsa kendine haksızlık yapmış olur.
Kur'an'ı kerim ve Allah Rasülu en gür bir sadâ, ve en mübarek bir davetle insan ve cinlere sesleniyor ve onları uyanmaya, başkalarını da uyandırmaya uymaya ve uygulamaya davet ediyor.
Yüce Allah bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi, ölümle uyanmadan önce uyandırsın, lehimize olacak işleri ve amelleri yapmak için bu kutlu sadâ ve davete icabet edip mutlu olanlardan eylesin, ölmeden önce kendi arzu ve isteyi ile haramlardan ve her türlü günahtan el etek çekmekte mu'înimiz olsun.Âmîn
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
22 Kasım 2024 Cuma