KİMSİN NESİN NE GETİRDİN(ADAM GİBİ ADAMIN SORULARI)
KİMSİN,NESİN,NE GETİRDİN? ( ADAM GİBİ ADAMIN SORULARI) Bu sorular, akıllı, bir o kadar da zekî ve hikmet sahibi birisi olan Eksem b. Sayfî isimli birisi,O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz'in zuhurunu duyduğunda iki oğlunu Rasulullah efendimize göndererek sordurduğu sorulardır. Eksem'in iki oğlu Rasulullah efendimize gelerek şu üç soruyu babalarının adına soruyorlar. من انت ،وما انت،وما جئت به؟ Men ente,ve mê ente ve mê ci'te bihi? Sen kimsin,Sen nesin,Hangi mesajı getirdin? O'na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz şöyle cevap veriyor: 1)-Ben kimim? Ben Abdulmuttalibin oğlu olan Abdullah'ın oğlu Muhammedim.Yani ben hasebi nesebi soyu ve sopu belli,şerefi belli olan birisiyim. 2)- Ben neyim? Ben Allah'ın kulu ve Rasulü'yüm. 3)-Hangi mesajı getirdim? Ben şu mesajı getirdim: "Şübhesiz Allah Adaleti, iyiliği ve akrabaya vermeği emrediyor,Fuhuştan,münker'den ve azgınlıktan nehyediyor,tutasınız diye size öğüt veriyor" Nahl Suresi 90.Ayet. İki delikanlı aldıkları cevaplarla birlikte babalarına döndüler,bu cevapları duyan babaları şöyle dedi: Çocuklarım ben görüyorum ki ben bu adamı (Allah Rasülunu) görüyorum ki ahlak adına ne kadar güzel haslet varsa onu emrediyor, kötü ahlak adına ne kadar haslet varsa onu yasaklıyor,bu yolda önder olun,baş olun, kuyruk olmayın,hemen gidin hemen dinine girin müslüman olun,zira bahsettiği din her hayra şamil,her şer'den ârîdir. Kendisi de devesine binerek Rasulullah efendimizin yanına müslüman olmak için yola çıktı fakat kâinatın yuzakı, yüce Allah'ın indinde en kıymetli ve nazlı olan Rasulullah'a kavuşamadan yolda öldü,peki bu yolculuk burda bitti mi? Hayır hayır bu yolculuk, böyle bir yolculuk burda böyle bitmez,en kerim,en cömert,en habîr ve herşeye kadîr olan yüce Allah böyle bir hikmet sahibini, çocuklarını dine,islam'a, Rasulullah'a gönderen birisini karşılıksız bırakmadı, şu Ayet'i kerime'nin bu yolda ölen Eksem b.Sayfî hakkında nazil olduğu rivayet ediliyor: "Kim Allah ve Rasülu uğrunda hicret ederek yurdundan çıkar da sonra ölüm onu yolda yakakarsa artık onun mükâfatını vermek Allah'a aittir;Allah daima günahları örtmektedir,engin rahmet sahibidir" Nisâ Suresi 100.Ayet. Şu saadete, şu devlete, şu uyanıklığa,şu berekete, akla ve zekaya,hayra koşmaya, hayırda baş ve önder olmaya bakın, bakın bu adamların dert edindikleri şeye bakın, dertleri vazife,görev dünya makamı, dünya menfaatı değil,biri ne diyecek değil,dertleri dinde,imanda, İslamda olmak,hem de en başta olmak. İki genç İslam'a girdi,hem de mübarek bakışlarıyla bedeviyi medeni hale çeviren,oluşta önde, gelişte sonda kâinât'ın efendisi, Yüce Allah'ın sevgili kulu Hz.Muhammed Mustafa'nın mübarek dizleri dibinde,Onun nur cemâli seyrederek İslam'a girdiler, babaları Eksem b.Sayfî ise, Hafız İbni Hacer'in,Şa'bî'nin Abdullah bin Abbas'tan(Allah ikisinden razı olsun) naklettiğine göre İbni Abbas: Nisa 100. Ayeti Eksem hakkında nazil olduğunu söylemiştir,Bu takdirde bu mutlu ve kutlu babanın İslamiyet'ini ve ecrini, şerefini gayret ve çabasını yücelerden yüce olan Allah kıyamete kadar bütün dünyada okunacak ayetle, kuranla tescil buyurmuştur. Şan şöhret şeref İzzet,ikram, makam mevki,derece ödül,iftihar vesilesi budur. Yarış yapanlar bu meydanda yarış yapsınlar,bunun gerisi ve buna vesile yarışların dışındaki yarışlar boşuna nefes tüketmektir,gerisi hep angarya. Allahım! Bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize sevgini, Rasulullah'ın sevgisini,seni sevenlerin sevgisini,bizi sana yaklaştıran her amelin sevgisini nasib eyle,Âmîn. Ahmet ÖZKAN Emekli Müftü 6 Ağustos 2024 Salı