Güldürüp Ağlatan DÜnya

Ahmet Özkan

GÜLDÜRÜP AĞLATAN DÜNYA 

ياخاطب الدنيا الدنيئة أنها
شرك الردى وقرارة الاكدار
دار متى ما أضحكت فى يومها
ابكت غدا بعدا لها من دار


Yê hâtibeddünyeddenîete  ennehe
şerekurredê ve karârat ül ekdêri,
dârün mete mê adhakat fî yevmihê
ebket ğeden bu'den lehê min dêrin.

Ey değersiz dünya'nın peşine düşen ve ısrarla onu isteyen (ve çok hasnâ bir kız imiş gibi adetâ onunla nikah akdi yapmak istercesine ona aşık olan) kişi!
Bilesin ki dünya, insanı aşağı çekmek, çukura düşürmek için bir tuzak gibidir,gam ve kederin karargâhıdır.

Zemmedilen dünya Dünya helal olmayan yoldan kazanılan, insanı
akrabalardan ayıran, başını belaya sokan hakkı verilmeyen, ahirette de kişinin  terazisinin sevap hanesinde olmayacak olan dünyadır.

Dünya öğle bir diyar ve yerdir ki günün birinde ne zaman insanın yüzüne gülümser (ve onu sevindirirse),hemen ertesi gün suratını asıp onu üzer ve ağlatır, böyle  kararsız vefasız ve güven vermeyen dünyaya yazıklar olsun, böyle bir dünyayı istemiyoruz bizlerden uzak olsun, uzak dursun.

الدنيا كل ما لم يدخل معك القبر.
Eddünyê küllü mê lem yedhul meakel kabre.
Dünya seninle ( kişi ile)mezara girmeyen herşeydir,o zaman?
O zaman kişi kendisi ile mezara girecek,mezarını aydınlatacak o karanlık ve dar yerde etrafı nurlandıracak, projektör vazifesi görecek şeyleri kabre götürsün.

Mesela gece namazı, mezarı aydınlatan ve projektör vazifesi gören bir nur'dur.

Allahım! Zatına nur buyurdun, Kitabına nur buyurdun, O'na salât ve selâm olsun Rasulullah Efendimize nur buyurdun, Başta Mübarek nurun olmak üzere her yeri nura çeviren bu nurlar içinde,bizim de kalbimizi,kabrimizi, ölmüşlerimizin şehitlerimizin kabirlerini, evlerimizi ve ahiretimizi nurlandır. Âmîn.