İsrail Anadolu'ya Dayandı

Adnan KALKAN | Yazar | Aile Danışmanı

İsrail'in sınırları Türkiye'ye dayandı. Daha önce de bir yazımızda İsrail'in Türkiye'ye komşu olduğunu habervakti.com da yazmıştık. Gazze'nin savunması, Anadolu'nun savunmasıdır. Nitekim İsrail ile Türkiye arasında sadece Gazze bulunmaktadır. Ortadoğu'da hızla gelişen ve planlı bir şekilde Arz-ı Mev'ud hedefine hizmet eden bir plan işliyor. Bu planın en büyük parçası Amerika, ana aktörü ise İsrail'dir. Türkiye Cumhuriyeti ve diğer İslam ülkeleri fiilen İsrail'e karşı durmadıkları için, İsrail adım adım parçala-yut tekniği ile önündeki engelleri aşarak Türkiye'ye doğru ilerliyor.   İsrail'in önündeki en büyük engel Gazze'deki mücahitlerdir. Nitekim Ürdün zaten İsrail'den pek farklı değildir. Lübnan ise, her ne kadar Suriye'de birçok Müslümanın kanı elinde olsa da, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın ölümünden sonra büyük bir sarsıntı yaşayacaktır. Lübnan'da seçimler yapılmış ve bir kez daha ülkenin yönetimi eli kanlı bir adama geçmiştir. Ancak bu kişi Müslüman değil, Hristiyan’dır ve Hristiyan olduğu halde birçok Hristiyan'ı dahi öldüren biridir. Lübnan'ın yönetimi Amerika tarafından İslam düşmanlarına teslim edilmiştir. Dolayısıyla, Lübnan artık İsrail için bir tehdit olmaktan çıkmıştır. Suriye ise zaten parçalanmış, savaş gücü yok edilmiş bir devlettir.   İsmail Heniyye'nin şehit olmasıyla Yahya Sinvar gibi korkusuz bir mücahit, Filistin mücadelesinin başına geçmiştir. Samimiyetlerini sorgulamaksızın, Hasan Nasrallah'ın ölümünden sonra böyle güçlü bir lider ortada görünmüyor. Hele ki lider kadrosunun birçoğu operasyonlarla öldürülmüş olan Lübnan Hizbullah'ı, Filistin mücadelesinde samimi olsalar bile büyük yaralar almış durumdadır. İsrail'in dijital algı yönetimi sayesinde, psikolojik üstünlük zayıf olanları etkileyebilir.   Başta da belirttiğimiz gibi, Gazze'nin savunması, yani Filistin'in savunması, Anadolu'nun savunmasıdır. Bugün Türkiye, gerek devlet gerek millet olarak, Filistin'e bir bütün olarak destek olmalıdır. İsrail, psikolojik savaşı kazanmış gibi görünse de, Türkiye bu algı yönetimini bozmaya çalışmalı ve daha dik durmalıdır. İsrail gibi bir savaş ahlakı olmayan, vicdanını ve şahsiyetini kaybetmiş bir terör örgütü, ancak güçle durdurulabilir. Bugüne kadar çeşitli yöntemlerle yardımlar yapılarak destek verildi. Ancak şu anda Arz-ı Mev'ud hedefiyle İsrail, sınırlarımıza hiç olmadığı kadar yaklaştı. 1000 yıldır Müslümanları Anadolu’dan çıkarmaya çalışan Batı, İsrail’i bir maşa olarak kullanarak üzerimize gelebilir. Elbette İsrail, Türkiye ile tek başına savaşamaz. Ancak Batı, bu durumu fırsat bilerek, topyekün üzerimize gelebilir.   Bu duruma gelmemek için Filistin'deki mücahitlere gerekirse açıktan destek verilmelidir. İsrail sınırlarımızı tehdit edecek bir noktaya geldiyse, artık ilmî siyasetle değil, fiilen sınırlarımızı korumak adına Filistin'e destek vermemiz ve gerektiğinde askeri harekat düzenlememiz gerekir. Lübnan diye bir devlet artık yok. Ordusuyla sadece Hristiyanları koruyor. Müslüman mahallelerinde asker bile göremiyorsunuz. Ürdün ise zaten İsrail'in ve Amerika'nın kuklası olmuş durumda. Suriye deseniz, zaten ortada bir devlet yok.   Kısacası, İsrail, Gezze'deki mücahitleri aştığı anda Türkiye ile Arz-ı Mev'ud sınır komşusu olacaktır. Kayseri’den Doğu Anadolu’ya kadar topraklarımıza göz dikip buraları almayı ibadet kabul ediyorlar. Onların kör ideolojisinde bu topraklar kendilerine vaat edilmiştir. Bu sebeple, İsrail kapımıza dayanmadan mücahitlere ciddi bir destek vermemiz ve ordumuzu, halkımızı bu duruma hazırlamamız gerekmektedir. Eğer bu durumu hafife alırsak, geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluruz.   Amik Ovası'nda olacak savaşa da iyi hazırlanmak gerekir. Zaman hızla geçiyor. Bazen asırlarca olmaz denilen şeyler burnumuzun dibinde biter. Rabbim bize İttihad-ı İslam'ı gerçekleştirmeyi nasip etsin ve İsrail terör örgütünü yeryüzünden silip insanlığı huzura kavuşturmayı bize nasip etsin. Adnan Kalkan