Hafta Sonu Kursları Kaldırılmalı mı?

Adnan KALKAN | Yazar | Aile Danışmanı

Hafta Sonu Kursları Kaldırılmalı mı Düzenlenmeli mi?

İnsan anne rahmine düştüğü andan itibaren öğrenmeye başlar. Öğrenmenin okul boyutu ile başlaması ise özellikle anaokulu ve ilkokul yıllarında okullar tarafından gerçekleştirilmeye başlar. Her çocuk farklı öğrenir. Yani her çocuk özeldir. Eğitimin bu anlamda her çocuğa özel bir sistem uygulaması her ne kadar zor olsa da benzer düzeydeki çocukları bir araya getirip onlara eğitim verilmesi fıtrata daha uygun. 

Eğitim sistemimizin komple bir inkılaptan geçmesi gerektiği gerçeği birçok eğitimci ve akademisyen tarafından kabul edilen bir gerçektir. Lakin bazen bir eksiği bir hata ile düzeltmeye çalışınca sistem daha da çıkmaza giriyor. Mesela hafta sonu destekleme kursları diğer ismiyle DYK kursları ilk açıldığı sene öğretmenler tarafından tercih edilmedi. Muhtemelen bunun temel sebebi, ders ücretlerinin hafta içi verdikleri ders ücretleri ile aynı olmasıydı. Ertesi sene hafta sonu kursları ders ücreti ciddi anlamda arttırıldı. Böylece birçok öğretmen kurs açtırmak için ciddi bir gayrete girdiler. Belli bir öğrenci sayısı gerekmesi sebebiyle söz konusu sayıyı yakalamak için öğrenciye neredeyse psikolojik baskı dahi uygulandı. Elbette bu her öğretmen için geçerli değil fakat burada olmaması gereken bazı hatalar da yapıldı. Öğrencilerden bu konuda birçok şikayete şahit olduk. Elbette öğrenciler desteklenmeli, özellikle başarılı oldukları alanlarda desteklenmesi öğrencilere ciddi anlamda katkı sağlar. Lakin burada tam olarak eğitimin pedagojik ilkeleri göz ardı edilmemelidir. Pedagoji çerçevesinde eğitim verilmelidir.
Bir gün Milli Eğitim il müdürü ile görüşmek için gittiğimde il milli eğitim müdür yardımcısının kapısında büklüm büklüm olmuş, denizde gemileri batmış misali yaşı hayli olan bir öğretmen gördüm. Üzüntülü vücut diliyle baktı sonra Adnan Hocam nasılsınız diye sorunca teşekkür ettim... Hayırdır hocam dedim, benim müdürüm söz konusu öğrenci sayısı düştüğü için hafta sonu kursumu kapattı. Ben de il müdür yardımcısına tekrar açtırması için rica etmeye geldim, dedi. Öğretmenin o halini görünce eyvah dedim. Bu mu yani para insanı bu hale mi getirir... Öğretmenin onuru her şeyin üstündedir. Maalesef belli başlı yanlış uygulamalar, öğretmenin onuruna da aynı şekilde zarar vermektedir.
Eğer öğrenci desteklenecekse  dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.
1. Aynı öğretmen kendi öğrencisine Haftasonu Kursu Vermemelidir
Her öğrencinin öğrenme yöntemi farklı olduğu gibi her öğrenci her öğretmenle tam bir algılama ve öğrenme sağlayamayabilir. Bu bazen mizaç bazen karakter bazen kişilikle ilgili olabilir. Bununla birlikte öğretmen elbette genelde tüm sınıfa özelde ise bazı öğrencilere anlayacağı dilden anlatmalıdır ve bu elbette kolay değildir.
Hafta sonu kurslarında aynı öğretmen kendi öğrencisine ders vermemelidir. Mesela 3 saat Sosyal Bilgiler dersinde öğrencisine yeteri kadar öğrenme ortamı ve düzeyi sağlayamayan bir öğretmen veya bu öğretmenden yeteri kadar bilgi anlamında beslenemeyen bir öğrenci, hafta sonu kurslarında ekstra 2 saatte öğrenecek diye bir durum söz konusu değildir. Hafta sonu kurslarında öğretmen kendi öğrencisi dışındaki öğrencilere kurs vermelidir. Böylece öğrenciler farklı bir öğretmenden farklı öğrenme yöntem metodları ile ve her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır sözü gereği başka öğretmenden de öğrenci kurs alabilmelidir. 

Öğrenci Daha Özgür Olur
Bazen kendi öğrencisini, sayıyı tamamlamak için gruba alan öğretmen fark ederek ya da etmeyerek psikolojik baskı dahi uygulayabilmektedir. Kendi öğretmeni aynı zamanda sınav notu kullandığı için ve sözlü notu kullandığı için kendi öğrencisine ders verdiğinde öğrenci bunun baskısını hissederek mecbur o kursu seçmek zorunda kalabiliyor. Oysa kendisine sözlü ve yazılı notu vermeyen bir öğretmenden ders yani destekleme kursu alan öğrenci daha özgür olacaktır. 

2. Haftasonu Kursu Hafta İçi Yapılıyor, Pedagojik Açıdan Verimli Değil
Her öğrencinin belli bir kapasite ders görme durumu söz konusudur. Halihazırdaki günde 7-8 saat ders görmek zaten pedagojik olarak uygun değildir. Kaldı ki adı her ne kadar hafta sonu destekleme kursları olsa da maalesef hafta içi 7-8 saatten sonra 2-3 saat de kurs görülüyor. Bu da ciddi anlamda sıkıntı oluşturuyor. Yani hafta sonu kursları adı altında büyük bir öğretmen kısmı hafta içi kurs yapıyor. Sonuçta zaten 8 saat ders gördükten sonra destekleme kursunu da ekleyince 10-11 saat kurs/ders görülüyor. Bu ne padagojik ne de bilimsel anlamda kabul edilemez. Öğrenciye faydalı değildir. 

3.  Amaç Öğretmene Ekonomik Destek ise Maaşa Zam Yansıtılsın
Bu kurslar bana göre öğretmen maaşına biraz daha katkı yapmak için başlatıldı.
Evet...
Öğretmenler bütün nesli yetiştiren en saygın kesimdir. Böyle de olmalı. Öğretmenler de bunun şuurunda olmalı. Öğretmen maaşı en az doktor maaşı kadar olmalı ve öğretmenler kendini iyi geliştirmeli.
Eğer amaç öğretmen maaşına katkı ise daha faydalı çalışmalar yapmalıdır. 

4. Devlete  Maddi Yüktür
Devlete onca yükün yanında bu da birşey mi? deniyor bazen. Evet zerre kadar da olsa bir yüktür. 

5. Ciddi Anlamda Denetlenmeli
O gün 5 öğrenci de gelse 15 öğrenci de gelse ders yapılıyor ya da  yapılmış kabul ediliyor. Eğer böyle devam edecekse ciddi anlamda denetlenmeli....
Son olarak; bizim ders delisi yapılan öğrencilere değil, bu vatana bu millete, bu ümmete faydalı olacak, istidat ve kabiliyetleri inkışaf etmiş, kendine güvenen ve gayrete sarılan gençlere ihtiyacımız var. Bu yönde sürekli ders değil, gelişim kurslarına, mesleki tanıtım faaliyetlerine, sportif va sanatsal gelişim çalışmalarına, bilim ve fikir atölyelerine ihtiyacımız var. Haftasonu kursları açılacaksa bu alanlarda açılmalı... Öğretmenler de kendini bu alanlarda geliştirmelidir.
Böylece insanlığın son umudu olan Devletimiz vedahi bu devletten şahlanacak yiğitler fecr-i sadık baharını getirecektir. Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ edecektir.